13 Mayıs 1937 yılında Aydın'ın Sultanhisar İlçesinde "Savaş Yoksulluğu" içinde çetin mücadelelere girişilmiş ülke şartlarında -yaşam mücadelesi veren- bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Elektriğin, suyun, yolun, arabanın olmadığı o yılların insanları için -hayal kurmak- kavramı dahi bilinmiyor, bu iki kelime henüz birbiri ile denk gelmiyorken; Şefik Çerçioğlu gökyüzüne uçurttuğu uçurtmasının nazlı nazlı süzülüşünden sonra gözlerini kaptırdığı gökyüzüne dalar gider; kimselerin bilmediği diyarları keşfe çıkardı. O yüzdendir ki, 1956 yılına gelindiğinde Kore'ye asker olarak gitmek üzere seçilenler kendilerini bu yolculuktan kurtarmanın yollarını ararken o Kore'de askerlik yapmak için kendisine bizzat fırsat arıyordu. Şefik Çerçioğlu her zaman korkusuz, atılgan, tuttuğunu koparan ve ileriyi gören bir insan oldu. Yaptığı ve yağacağı her işte kendisini adadığı tek şey "başarıydı'. O başarılı olmanın insana paradan önce itibar kazandıracağını, onun ise paradan daha çok kapıları açacağını, seni özel kılacağını biliyordu... Bu felsefesini ise hayatta karşılaştığı onlarca zorluktan edindiği tecrübeleri yanı sıra inanılmaz stratejik, akıllı ve öngörü olmasına borçluydu. Hayatın her alanında savaşmış bir isim olan Şefik Çerçioğlu gerek Almanya’ya işçi olarak gittiği yıllarda olsun, gerekse Amerika'daki çalışma hayatının kendisine kattığı tecrübeler olsun bunların hepsini ama hepsini çocukluğunun o en gizli, en mahrem, en acı yıllarında çektiği sıkıntıları düşünerek bir kütüphaneye dizilmiş kitaplar gibi hapsediyor, 'gün gelecek ben burada edindiğim tüm tecrübelerimi kendi insanım için kullanacağım' diyerek adeta ant içiyordu. Hayatına giren hiç bir şeyin gereğinden fazla uzayıp gitmesine izin vermezdi Şefik Çerçioğlu, bu nedenle Vatanına olan hasretini gidermeye karar verdiğinde takvim 1972'yi gösteriyordu. Bu yoğun duygularıyla tecrübelerini ve birikimlerini sınırsızca Jantaş AŞ'ye sundu. Ortak giriştiği bu jant işinde -maddi manevi- düşündüğü sonucu alamayınca ortaklarıyla yollarını ayırdı. Hayata yeniden sıfırdan korkusuzca atılan Şefik Çerçioğlu Nazilli'de sundurma altlarında yazın 45 derece sıcağında, kışın yağmurda çamurda çalıştı çalıştı. Kendisine yeni jant makineleri yaptı. Gelen geçen herkes güldü ona; "olmaz" dedi, "yapamazsın" dedi, "imkânsız" dedi... Fakat kimsenin bilmediği bir şeyi biliyordu Şefik Çerçioğlu; zorluklarla mücadele etmeyi, imkânsızlıkları yenmeyi ve yoktan var etmeyi... Başarmıştı da; en nihayetinde Jantsa AŞ'yi kurdu. Engelleri yaratanın insanın kendisi olduğunu, bizi çıkmaza sokan umutsuzluğun getirdiği yanlış tutumların başarısızlığımızın bir parçası olduğunu bu nedenle; başarısızlıklarımızın nedenlerini başka yerde aramaktansa asıl suçlunun biz olduğumuzu öğretti bize... Ne mutlu ki, bugün arkasında kendi yeteneklerini sergilemeye fırsat vererek yaptığı işle gurur duyan ve Jantsa AŞ'nin bir parçası olan bir sürü yetenekli insanı etrafında toplayarak bir ekol olmanın gururunu yaşamakta. Ne mutlu ki, kendisini yakından tanımış biri olarak onun hayatını kaleme almak bana nasip oldu... Ve fakat bu hayatını yazmak bir o kadar zordu. En nihayetinde Temmuz 2011'de "Bir Anadolu Efsanesi Şefik Çerçioğlu" adlı kitabımızı yayımlandık. Belki inanmayacaksınız kitap kapağındaki fotoğrafın Şefik Çerçioğlu'na ait olup olmadığı konusunda bazı insanların şüphelerine dahi mazhar olduk. Oysa kitabın içinde onlarcası vardı. Ama onlara hak vermemek de imkânsızdı. Çünkü Türkiye'yi 'yoklar ülkesini' diye tabir ettiğimiz dönemlerde 'çocukluğun ne demek olduğu'nun, bilinmediği, 'psikoloji' diye bir kelimenin henüz lügatımıza girmediği tarihlerde Şefik Çerçioğlu işte o çocukluk hallerini belgeletip bu günleri görecek kadar vizyonistti. Örsün üstüne kaldırdığı çekiç, yüzünü gölgeleyen kasket aslında tüm bunlar objektife bakan o keskin bakışlarla ne kadar da çok şeyi bize anlatıyordu. Bir çocuktaki böylesine kararlı, böylesine azimli, böylesine inançlı üretme isteği elbette onu bugün sahip olduğu şeye ulaştıracaktı... Sayın Şefik Çerçioğlu için söylenecek söz çok. Ben bunu kendi adıma aylarca devam ettirebilirim. Ama ne kadar çok şey söylersem söyleyeyim tüm cümlelerimin okunmasını, anlaşılmasını, paylaşılmasını daha çok isterim. İyi ki doğdun Şefik Çerçioğlu, iyi ki varsınız Türkiye'nin yükselen değeri JANTSA AŞ ve Jantsa'ya gönül vermiş tüm çalışanlar...
Silvan GÜNEŞ
Biyografi Yazarı
|