Çırpınış
çığlık çığlık gökyüzümde ötüşen kuşlar
neyi muştuladı üstüme düşen kar
ve sen ne zaman çıkageldin hayallerimden
hayattan bir nefes daha dilenirken ben
yağmak istiyorum bildiğim gibi en tepelere
ve yaşamak çamlarla yapraklar dökene
nefret ettim yapıştırdığınız tüm yaftalardan
zamanın gidişine çanak tutarken siz
yoruldum Donkişot gibi savaşmaktan
neden tamir olanlar yel değirmenleriniz
bu elektrik çarparken beni kaderimle
yazgımı kabul ettim ya ölüm ya vuslat
parçalayınca doldurur ya sular kendi kabı kadar
kalbim bu kadar kabarmışken nirvana için
belki uçurumun ucunda gelecek bahar
çarparsa eğer yeteneklerim
ezilirsiniz siz altında sonsuza kadar
boşa geçen zamanı kefenledim işte
yok saydım şimdi tüm bildiklerimi
avunmak için kendime söylediklerimi
tuz basıp yarama bağlasam da hislerimi
sevenlerim neden anlamaz çektiklerimi
evet bir yol arıyorum derman sendeyse
ve benim sözlerimi de bellemeni
hafızanı her yenilediğinde
pişmanlıkların durup durup akla gelmemeli
şimdi tam ortasında yürüyorken ömrün
yakaladığımda bana geç kaldın denmemeli
23 Temmuz 2006 Karasüleymanlı Köyü
|